DERSİM'DE BEYAZ ADAMA GEÇİT YOK!


DERSİM'DE BEYAZ ADAMA GEÇİT YOK!
Ey, 1492'lerden başlayarak Güney Amerika yerlilerini (Maya, Aztek, İnka) sonra Kuzey Amerika Kızılderililerini, Uzakdoğu kıyılarındaki tüm yerli halkları ve Afrika'nın inci dişli yerlilerini ve en sonra giderek tüm dünya halklarını bir tek amacı olan para uğruna katleden, köleleştiren, tarihsizleştiren ve yoksullaştıran� Ey, kara maskeli soysuz bir cellat gibi doğa anayı sınırsız bir kaynak olarak görüp tüketen, dünya halklarının, toprak, su ve havanın tüm beddualarını üzerinde kara bir lanet gibi taşıyan Beyaz Adam!!!

Varlığına her yerden meydan okuyoruz. Gittiğin her yerde karşında olacağız.
Bugün dünyadaki tüm açlık, ölüm ve savaşların nedeni kan emici katil şirketlerdir. Şimdi Dersim topraklarına gözünü dikmiş olan Rio Tinto bunlardan sadece birisidir. Hitler, Mussolini ve Franko ile işbirliği yapmış, Latin Amerika'daki askeri darbelerin finansmanlığını üstlenmiş, Güney Afrika, Namibya, Zimbabwe, Avusturya, Brezilya, Endonezya kısaca dünyanın her yanında salt para uğruna doğanın ve hayatın ırzına geçen Rio Tinto Dersim'i de mönüsüne almış bulunuyor. Prestijini sarsmak istemeyen Rio Tinto küçük madencilik şirketlerini kullanarak kanlı ismini gizlemeyi hedefliyor. Bu yüzden Dersim'de Ovacık'ın Sin ve Kızılviran köylerinde yürüttüğü sondaj çalışmalarını YAMAŞ adlı şirket üzerinden yürüten AMDL'yi kullanıyor. Ancak bilinmektedir ki bu katil şirketlerin beyni Rio Tinto'dur.


HAYAT TOPRAKTA VE SUDA; KATİL ŞİRKETLERDE DEĞİL!
Burnumuzun dibinde dünyanın madencilik anlamında en büyük ve katil şirketi dolaşıyor. Bizlerden çok uzak kapılar ardında alınan kararların tüm sonuçlarına katlanmamızı bekliyorlar. Rio Tinto yarın öbür gün çekip gidecek ve bizlere siyanürle zehirlenmiş topraklar ve su yatakları kalacak. Bunun da ötesinde kanserli bir nesil ile dev çukurlarla dolu insansız yani hayalet bir Dersim kalacak.
Binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda, uygulanan politikalarla fakirleştirilen, yaşam kaynakları ellerinden alınan, insansızlaştırılan Dersim coğrafyası şimdi fakirleştirenlerin aş ve iş vaatleriyle karşı karşıya.
Rio Tinto 1870'lerden beri halkların kanını içerek ve doğayı yok ederek kazandığı paralarından Ovacıklıya ayırdığı sus payını herkes için kalıcı bir kurtuluş olarak sunuyor. Bu olsa olsa yaklaşmakta olan felaket öncesi Beyaz Adamca verilmiş olan uyuşturucu bir haptır.
NE BARAJLAR NE MADEN ŞİRKETLERİ
Binlerce yıllık kültürel ve tarihsel zenginliği, kutsal mekanları ve o coğrafyaya hayat veren endemik bitki ve hayvan türleri ile Munzur vadisi de, kârlarına kâr katmak isteyenlerin hedefi olmuş, baraj ve hidroelektrik santral projeleri ile katliam emri verilmiştir. Enerji Bakanlığı, Ortadoğu�nun celladı Stone & Webster ve onun taşeronu Ata Holding bu saldırının baş mimarlarıdır. Enerji ihalelerinde rant kavgasına düşen iktidar her adımında �doğadan ve insandan nasıl rant elde ederim� diye hesaplar yapmaktadır. .
�14 Mart Dünya Baraj Karşıtı Eylem Günü'nde dünyanın her yerinde ırmaklara enerji yalanlarıyla kelepçe vurmaya çalışanlara karşı, ırmakların coşkusu ve canlılığı ile eylemler yapılıyor. Bugün burada da Ganj'ın, Narmada'nın, Nil'in, Missisipi'nin sesine ses katıyor Munzur. Ve haykırıyor �bin yıllardır gittiği her yere hayat taşıyan ırmaklar özgür akacaklar�.

Bu toprakların insanları her şeyi kâr olarak gören Beyaz Adama karşı mücadele edecek. Yok oluşa sürükledikleri dünyamızı, yuvamızı, Munzurumuzu, doğayı ve insanı kâr olarak gören bu para düşkünlerine bırakmayacağız. Bu toprakların insanları ırmaklar gibi akacaklar ve ırmakların kolları gibi birleşip çağıldayacaklar katil şirketlerin üstüne. Dünya Ananın, Munzurun sesi yankılanacak her yerde.


MUNZUR DA BARAJLARA HAYIR
MUNZUR ÖZGÜR AKACAK!